Pandemi’de Uzaktan Eğitim Dilemması
Pandemi’de Uzaktan Eğitim Dilemması
Küresel Covid-19 salgınının başladığı Mart 20’den beri geleneksel yüz yüze eğitimin yerini online eğitim aldı. Eğitim sistemlerinin yapısal değişimleri, eğitime ruhsal ve bilişsel hazırlık, eğitim ihtiyaçlarının teknolojik ve akademiksel destekli kaynaklarla sunulması ve yeterliliği, öğretmenlerin yeni sistemlere adaptasyonu ve verimi, öğrencinin online eğitimde motivasyonu veya motivasyon kaybının değerlendirilmesi, iletişim ve etkileşimde yaşanan yetersizlikler, öğrencinin ölçme ve değerlendirmesinde yaşanan eksiklikler hakkında düşünmek ve doğru değerlendirmeleri yapmak için geride bıraktığımız 1 yıl bizim için de oldukça öğretici oldu. Bu yazı ailelerin ve bakım verenlerin çocuklarına online eğitim sürecinde nasıl destek olabileceklerine ilişkin kısa bilgiler vermeyi amaçlamaktadır.
Öncelikle her çocuk bireysel özellikleri içinde değerlendirilmelidir, aileler de beklentilerini bu zorlu dönemde esnek tutmalıdır. Fiziki sınıf ortamında öğrenme verimi ile çevrimiçi performansı kıyaslamak elbette kolaya kaçmak olacaktır. Çocuğun hareketliliği, dikkat süresi, yanıt ve tepkime süresi, sosyalleşme ihtiyacına bağlı iki ayrı ortam içinde değerlendirilmelidir.
Ülkemiz eğitimde fırsat eşitsizliklerinin en sert yaşandığı coğrafyalardan biri. Senelerdir regülasyonu – düzeni sağlanmamış bir eğitim sisteminde çocuklardan aynı düzeni ve adaptasyonu hızlıca sağlamalarını beklemek onlara biraz haksızlık etmek olur. Hele sınav sistemleri daha sınava hazırlanırken değişen bir dinamikte kimdir kurban? Aileler genelde kendilerini ve çocuklarını suçlama eğiliminde olurlar. Bu suçlayıcı tavır yetememe hissi olarak ortaya çıkar;
kaldı ki çocuklar bu mesajı hızlıca alırlar ve bilinçaltı mekanizmaları yetersizliklerini kantılarcasına karşılarına çıkar. “Kafasını derse vermiyor, anlatılanları anlamıyor, derse katılmıyor, kamerasını açmıyor ya da öğretmenin sorularına cevap vermiyor” gibi şikayetler her gün dinlediğimiz hikayelerin bir kaçını oluşturuyor.
Ailelere çevrim içi eğitim düzenin sağlanması ve korunması konusunda iş düşer. Çocukların ders rutinlerinin oluşturulması, uyku saati, kahvaltısı, ders saatleri ve molaları, hafta sonları ve ödev zamanları olarak ayrıştırılmalıdır. Molalarda televizyon veya pc oyunları zihnin yeniden eğitime dönmesini zorlaştıracağı için günün büyük bölümünü ekran karşısında geçiren çocuğun temiz hava almasını sağlamak, fiziksel aktiviteler, dans, mutfakta sağlıklı atıştırmalıklarla geçen kısa bir sohbet eğitime geri dönmesi için motivasyon kazandırabilir.
Araştırmalar uzaktan eğitimin avantajlı ve dezavantajlı yanlarını saptamaktadır. Uzaktan eğitim, hastalık kaygısının düşmesinde ve farklı iletişim yollarının kullanılması ve bilginin artması hızlı ve ulaşılabilir olması, kaynakların paylaşılabilir olması gibi konularda etkili olmuştur (Chan, So, Wong, Lee ve Tiwari, 2007). Yine aynı şekilde zamandan ve mekandan bağımsız olarak esnek çalışabilme, sistematik olarak zamanın ve görevlerin planlanması, materyal kullanımı (videolar, sunumların defalarca izlenebilir olması gibi) imkanları verir.
Pandemi’de Uzaktan Eğitim Dilemması
Dezavantajları ise motivasyon sağlamada yaşanan zorluk, sosyalleşme ihtiyacının karşılanmaması, hızlı geri bildirim alamama, teknolojik yetersizlikler, evde birden fazla çocuk olması, buna bağlı yeterli teknolojik ve fiziksel donanım imkanının olmaması olarak sıralanabilir. Yapılan araştırmalar online eğitimin geleneksel yüzyüze eğitim başarı oranlarından %10-20 arası düşük olduğunu göstermektedir (Bawa, 2016).
Geçirdiğimiz bu zor süreçte küçükten büyüğe hepimize görevler düşüyor.
Derse zamanında başlaması sürdürmesi, ödevleri konusunda çocuğun insiyatifine bırakıldığında daha fazla sorun yaşadıkları gözlemlenmektedir. Milli Eğitim Bakanlığının ebeveynlere yönelik çocuklarına uzaktan eğitim desteğini nasıl sağlayacakları konusunda “aile eğitim programları” düzenlenmesinin faydası olacaktır.
Aynı şekilde aileler çocuklarıyla birlikte zaman geçirme fırsatı yaratmalı, kendi başına yapabilecekleri faaliyetler için yönlendirici ve rol model olmalıdır. Sözümüzü Mahmut Hoca’nın repliğiyle bitirelim. “Okul sadece dört yanı duvarlarla çevrili tepesinde dam olan yer değildir. Okul her yerdir. Sırasında bir orman, sırasında dağ başı. Öğrenmenin bilginin var olduğu her yer okuldur”. Hepinize iyi haftalar, sağlıklı günler dilerim.
Uzm. Psk. Bilgen Kumral
Kaynakça:
Bawa, P. (2016). Retention in online courses: Exploring issues and solutions—A literature review. Sage Open, 6, 1-11.
Chan, S. S., So, W. K., Wong, D. C., Lee, A. C., & Tiwari, A. (2007). Improving older adults’ knowledge and practice of preventive measures through a telephone health education during the SARS epidemic in Hong Kong: a pilot study. International Journal of Nursing Studies, 244, 1120-1127.
Özdoğan, A. Ç. (2020). Covid-19 Pandemi Dönemindeki Uzaktan Eğitime İlişkin Paydaş Görüşlerinin İncelenmesi , Milli Eğitim Dergisi, Özel Sayı/2020, Cilt 49, 13-43.